Geçen senelerde Sadakatlik Anlaşması bilgisini yazdıktan sonra rüyamda Media Markt'ın bu anlaşmaya göre kendisini yapılandırdığını görmüştüm, bu rüya ise bilginin ilgili alanlara dair çalışmalar yapmaya başladığını anlatıyordu bana...
Kahramanmaraş, Öpüyoruz seni...:)
Koçtaş çok zamanımı aldı bu sebeple bütün personeline pizza ısmarlasın lütfen...:)
Tatlım, bunun bir kaç sebebi var ve uzunda bir konu, bu açıklamayı gün sonunda giderken yazı yazarak yapayım, buradan çok uzun olur, şimdi markalara devam edeyim, bu sorgularınızı da anlıyorum ama anti obsedör durumlar yüzünden, yoksa size tavsiye ederken, değil mi? Gün sonunda yazı yazarım...:)
Şuan neden keyif vericileri kullanmıyorum sorusu, bunu kısaca nasıl anlatabilirim, düşüneyim biraz, tatlım birde Koçtaş'da o kadar ürün var ki, bitiremiyorum...:)
Muşşş:)
Sonra siz daha durun, ben Halk Bankası'n da faizle değerlendireceğim o parayı:))
Sivas, Öpüyoruz seni...:)
Alacağım ev 4 milyon gibi en fazla... Çok uygun ve tam istediğim gibi...:)
Ne kadar para gelecek sorusu, söyleyeyim tatlım, 20 milyon civarı...:) Ancak işte ben bununla 15 sene geçireceğim, bir daha olmayacak çünkü yaptırım harcamayacağız.. Bir kere olacak ve ben ona göre kullanacağım... Gerek yok çünkü, ne yapacağım ben milyarları... Ev, araba ve sonrasında bana hayli hayli yeter... Alıp insanlığa vermek gibi sorularınız doğru değil, o durum öyle olmuyor, bunu yapmak yerine onlara dair sistemde para kazanması sağlanabilir..:) Birde bunlar kara para olmuyor, sistemin içinden seri numaraları olan paralar şeklinde, yani düzenli ve vissa uyumlu bir durum, resmi olarak sorun olabilecek şekilde değil...
Ve Adenel B'ye geçtiğimizde burada bildiğim bir ikinci el otomobil satan kuruluş var, oradan büyük bir ihtimal ile Hyundai İ20 alacağım yada beğendiğim SUV'lardan birini, diğer Şixile zamanında söylerim hangisi olduğunu, ve bir seneye yakın Hyundai'e bineceğim yada aldığım hangisi olursa, işte evi aldıktan sonra Mercedes'i almayı planlıyorum, bu acele de Mercedes'i almakla uğraşamam... Yani bir sene de Hyundai'e yada aldığım diğer arabaya bineceğim..:) Şimdilerde kararlarımdan yola çıkarak açıklıyorum beğendiğim modelleri ancak ne olur ne olmaz diye o zaman geldiğinde hangisini kullandığımı söylerim...
Cihangir'de yaşamayı da çok düşündüm ve çokta severim Cihangir'i, spiritualizm.com'u cihangirde yaptım, ancak benim çok daha üzerinde durduğum başka bir konu var, bu sebeple Cihangir'i istemedim, oda araba, ben evden çıktığımda arabaya binmek ve öyle bir durumla işlerimi halletmek istiyorum, araba konusunda önceliklerim var ve mesela benim ayrı bir zevkimde, canım istediğinde evden çıkarak otobana girip yalnız başıma bir Ankara'ya kadar gidip gelebilirim, sadece zevk için, o yalnız araba yolculukları ayrı bir keyif verir bana, dinlenirim ben bu yolculuklarda, tesislerde dururum falan, çok eğlencelidir benim için böyle yolculuklar ve yakınlarımda otobanların olması da benim için öncelikli tercihim oldu ve Cihangir'de ev alırsam ben araba kullanamam... Oranın durumu başka...
Kütahya, Öpüyoruz seni...:)
Koçtaş'da uzun sürecek...:)
İstanbul'da Cihangir, Kabataş, Kartal ve Küçük Çekmece semtlerinde yaşadım...:)
İkea'cımın da ürünleri güzeldir, İstanbul'da yaşadığım zamanlar beyaz bir masa ve sehpa almıştım...:)
Ay neler yaşıyoruz değil mi?:)
Samsun, Öpüyoruz seni...:)
Yok tatlım, o zaman lojmanlarda değildik, polisti o zaman babam ve biz sonra geçtik lojmanlara, komiser yardımcısı olunca lojmanlara geçtik 9 yaşları gibi, 3 yıl gibi dışardaydık, sonra Emniyet Müdürlüğüne kadar ilerledi babamın rütbesi...:) Ve bu durumu da özellikle varlıksal alandan yapılandırdık, ya polis olacaktı, ya asker, ya mit, yada benzer güvenlikle ilgili çalışan bir ailem olacaktı polis çıktı...:)
Elimde çikolatayla, ama ben Cumhurbaşkanı ile görüşmek istiyorum lütfen, 6 yaşındayım, polisler şaşkın...:)
Evet, gözümü Kayseri'de açtım, hatta o karakol olayı ilgili size bir küçük bilgide vereyim, ki eskiden karakol denirdi, şimdi şube oldular, bu sebeple karakol ismini kullanıyorum, ben polislere durumu izah etmeye çalışırken onlar bana çikolata veriyorlardı, bende bir elimde çikolatayla hem yemeye çalışıyordum hem de durumu anlatmaya, çikolata da güzelmiş diye... Polisler çünkü kaybolan çocuklara öyle çikolata falan alıyorlar hemen, üzülmesin diye, canlarım benim ya...:))
Kayseri, Öpüyoruz seni...:) Ben Kayseri'deyim biliyorsunuz, ülkenin ortasında, fiziksel merkezi...:)
Eskişehir, Öpüyoruz seni...:)
Zonguldak, Öpüyoruz seni...:)
Geldim tatlım...:) Beko'da kalmıştık, bu arada benim şuan kullandığım ekranım Beko, oda emektarlarım arasında yerini almış bulunmaktadır. Ayrıca bu ekranlar için size bir dip not vermek istiyorum, ani elektrik kesilmeleri ve gelmelerinde içerisinde bazı sistemler bozuluyor, yanma gibi durumlar oluyor, bununla ilgili ekranın kendi koruması yoksa akım koruyucu priz almalısınız, benim ki bir kaç kez böyle yandı, sonra servis geldi yaptı ve akım koruyucu priz aldıktan sonra bu sorun bir daha olmadı, bilginiz olsun...:)
Mardin, Öpüyoruz seni...:)
Yok tatlım gelmedim, isim değişikliği ile ilgili düzenlemeleri yaptım, sabaha kalmasın diye, bitti ve gidiyorum, gelince görüşürüz...:)
Ankara, Öpüyoruz seni...:)
Evet, mola verme zamanım geldi, Beko'cum, tatlım, diğer geldiğimde devam edeceğiz seninle...:) Öpüyorum herkesi ve son olarak bir şehir ismi vererek ayrılıyorum, yine öğlene doğru diyerek... Muşşş:)
Bauhaus'cum o kadar ürünle dolu ki, uzaması normal....:)
Aydın, Öpüyoruz seni...:)
Batman, Öpüyoruz seni...:)
Elazığ, Öpüyoruz seni...:)
Marketler, Beyaz Eşya mağazaları ve bir kaç Elektronik Markaları yani...:)
Sonuçlar çok şaşırtıcı diye söze başlarmışım:) Evet, marketler...
Şimdi hangisinden devam etsek acaba, marketlere gidiyor aklımın bir yanı, ancak diğer yanımda otomobiller bakıyor bana, öteki tarafta temizlik ürünleri ve kozmetikler ve tekstiller, hangisi olsun acaba, o zaman şöyle yapacağız, herkes bir konu seçsin, ben 10 dk tüttürme molası vereceğim ve çay, o sırada çoğunluğu algılama gibi bir durumum olursa siz seçmiş olursunuz, bunu okuduktan sonra seç ve o senin kararın olsun... Hangisi olsun? Muşşş:))
Ve gıdalar bitti, ne hoş, hepsi de çok güzel görünüyor ve hepsine de vissa dolu başarılar diliyorum...:)
Ve gıdaların son markası, Yazar'cığımda da bol çeşitli ürünler varmış, ne güzel...:)
Tunceli, Öpüyoruz seni...:)
Wefood'cum bu ürünler ne böyle, adını ilk kez duyduğum besinler var...:)
İzmir, Öpüyoruz seni...:)
Veronelli makarnaları Nuh'un Ankara çatısı altında satılan bir ürünmüş, bu sebeple Veronelli için özel bir sayfa değil, makarnalarını Nuh'un Ankara'nın sayfasına ekleyeceğim... Muş :))
Muş, Öpüyoruz seni...:) Muş'da ne güzel ve estetik bir isimdir öyle, benim erotik bir şekilde yüzüne bakarak Muş dediğimi düşünsene, ama senin beklediğin o sırada aşk mış...:))
Küçük bir yazı yazma zamanı... kısa...:)
Zaten olmasa da ben genellikle evde bu gibi bakliyatları cam kavanozlarda saklarım.... Rengarenk kapakları ile...:)
Bakın işte Sezerler'ciğimin :) panoda yayınlayacağım kırmızı paketleri güzel, hem açılması kolay ve sonra kapanması da, paketle saklama gibi imkanlar sağlıyor, üzerinde açma ve kapanması ile ilgili ufak bir fermuarımsı yapılanma var sanıyorum, yani siz kast ettiğim paket yapılanmasını anladınız, eğer Sezerler'in bu paket örneğinde kapanma yoksa olanlar daha iyi, tam emin olamadım resimden ancak var gibi duruyor... Tavsiye...:)
Türkiye dışından takip eden herkesi de öpüyorum, çok hem de... Mucksss :) Sizlerde Türkçe öğreniyorsunuz değil mi?
Kars, Öpüyoruz seni...:)
Adenel B sürecindeki ilk buluşmamızda da, yani zeka ayında da, bu sefer ülkeleri anarız...:)
İstanbul, Öpüyoruz seni...:) İstanbul, tatlım..:)
Hakkari, Öpüyoruz seni...:)
Çanakkale, Öpüyoruz seni...:)
Ayy, makarnalara bak, bir sürü... Oba..:)
Konya, Öpüyoruz seni...:)
Artvin, Öpüyoruz seni...:)
O zaman bu süreçte şöyle bir oyun oynayacağız, benene. :), hayır lütfen oynayacağız... :)) Oyunda şu, ben markalarla ilgili işlerim bitene kadar arada bir Türkiye'nin illerinin ismini söyleyeceğim ve o süreçte o illeri anmış olacağız, öyle illeri hatırlamak, o ili anmak gibi...:)
Nuh'un Ankara makarnası da çok eskidir, çocukluklarımızla ilgili anıları olan bir makarna markası...:)
İpek Değirmen'e bak sen... Neler de varmış, neler...:)
Böyle reklamlar tatlım diğerlerine atıflar yapılmadan daha doğru olur, hem birde hepsi sistem içinden çıkan bizim bilgilerimiz ve hepsinin kendisine göre içeriği, özelliği, güzelliği farklı, kötü ve kaliteli ürünler yapmayanlarda zaten obsedör etkiler nedeniyle bu durumun içerisine girmek zorunda olanlar oluyor... '' Yıllardır değişmeyen kalite '' mesela oldukça güzel, Beşler'ciğimin :), kendi kaliteli işlerini dile getirmenin ve sadece kendilerini ilgilendiren anlamları ile bunu ifade etmenin güzel bir örneği...:)
Birde mesela bazı markaların tanıtım yazılarında bazı bilgilere rastlıyorum, kendi tanıtımlarını yaparken diğerlerini aşağılamak gibi anlamlar ortaya çıkıyor, bunlara da dikkat etmelisiniz bence, '' Hiç biri bizim ürünümüzün yerini tutamaz '' '' Diğerlerinden daha iyi '' gibi... Oysaki onlarda kendilerine göre güzel ürünler.. Öpüyorum sizi...:)
Baktat'cığımın ne çok ürünü varmış... Ne güzel...:)
Ben ölemiyorum tatlım...:))
Evet, geldim, devam ediyoruz, yine gidersem söylerim, bu hafta biter artık bütün işlerde...:) Yok artık yeni bir şey çıkacağını sanmıyorum...
Bugünde böyle geçecekmiş demek ki, ateş alıp gitmeler gibi, geliyorum, bir kaç şey yapıp gidiyorum, ilginç bir süreç... Öpüyorum sizi, sanırım akşama görüşürüz... Bugünde böyle demek ki...:)
Şimdi geldim, markalardan ekleyeceğim bir kaç tane, sonra bir saat sonra yine ayrılacağım..:) Başlıyorum...
Tatlım, biraz mola veriyorum, gelince devam edeceğiz, saat 2 gibi...:)
Şimdi keyif vericilerle ilgili yazıları ayzelayz'a ekleyeceğim, sonra güzelim markalarımızla devam edeceğiz... Ülker tatlım..:)
Geldim tatlım, bir kaç yazı var onları hazırlıyorum... Öpüldünüz..:)
Ben gidiyorum, gelince devam edeceğim... Muckss :)
Geldim, bir kaç yazı hazırlayacağım, ancak yarım saat sonra bir işim var, gideceğim, bir kaç saat sürecek, sonra gelip yazılara devam edeceğim, şimdi hazırlayabildiklerimi yayınlarım, sonra gider gelirim...:)